Biyomimetik

Biyomimetik Hakkında Bilinmeyenler
Gerek biyomimetik, gerekse biyomimikri doğadaki modelleri inceleyen, sonra da bu tasarımları taklit ederek veya bunlardan ilham alarak insanların problemlerine çözüm getirmeyi amaçlayan yeni bir bilim dallarıdır.


Biyomimetik, insanların doğada bulunan sistemleri taklit ederek yaptıkları maddelerin, aletlerin, mekanizma ve sistemlerin tümünü ifade eden bir terimdir. Doğadaki tasarımlar örnek alınarak yapılan aletlere, özellikle nanoteknoloji, robot teknolojisi, yapay zeka, tıbbi endüstri ve askeri donanım gibi alanlarda kullanılmak için gerek duyulmaktadır.

Biyomimikri, ilk defa Montanalı bir yazar ve bilim gözlemcisi olan Janine M. Benyus tarafından ortaya atılmış bir kavramdır. Türkçe karşılığı "biyotaklit" olan bu kavram, daha sonra pek çok kişi tarafından yorumlanmış ve uygulamaya geçirilmiştir. Biyomimikri hakkında yapılan yorumlardan biri şöyledir:

Biyomimikrinin ana teması doğadan model, ölçü ve akıl olarak öğrenecek çok şeyimiz olduğudur. Bu araştırmacıların ortak noktası, doğadaki tasarıma saygı göstermeleri ve insanların karşılaştıkları problemlerin çözümünde bunları kullanarak ilham almalarıdır.
Doğadaki tasarımlar en az malzeme ve enerji ile en fazla verim almaları , kendi kendilerini onarma özellikleri, geri dönüşümlü ve doğa dostu olmaları , sessiz çalışmaları ,estetik ,dayanıklı ve uzun ömürlü olmaları bakımından teknolojik çalışmalara örnek teşkil eder. Doğanın tasarımları; daha sağlıklı ve daha sürdürülebilir bir dünya oluşturmak için bizlere ilham vermektedir.

Birkaç biyomimetik örneğine bakacak olursak ;
Mercedes, tavukların oto kontrol sisteminden yararlanmıştır. Tavukların başlarının düzenli bir şekilde ritmik hareket etmesinden ilham alan Mercedes, çok konuşulan bir reklam filmiyle de bu özelliğini tanıtmıştı.
Bir yusufçuğu ilk gördüğümüzde helikoptere ne kadar da benzediğini fark etmemek pek olası değil. Biz ona yerel dilde helikopter böceği desek de o helikopterlerden önce de vardı. Uçuş stili ve denge sistemiyle helikopter firmaları yusufçuğu tasarımlarına adapte etmişlerdir.
Japonya'nın hızlı trenlerini tasarlayan Eiji Nakatsu adlı mühendis, trenin daha hızlı gidebilmesi için balıkçıl kuşlardaki yöntemi fark eder ve bunu hızlı trene uygular. Gökyüzünden diklemesine suya çok hızlı dalabilen bu kuşların gagalarının hızı artırdığı tespit edilmiş. Eiji Nakatsu'nun aynı zamanda bir kuş bilimleri uzmanı olduğu bilinir.
Günümüzde hızla gelişen robot teknolojisi daha çok böceklerin sistemlerini inceleyip elektronik sisteme uyarlama uğraşındadır. Artık bir karınca ve sinek büyüklüğünde robotlar yapılabilmektedir. Sinekler gibi uçabilen, karıncalar gibi istenilen her yere girebilen, örümcekler gibi tavanda yürüyebilen robotlar şu an yapılabiliyor ve gelişmiş ülkelerin önemli endüstri kuruluşları da bu çalışmalara büyük önem veriyor.
Zayıf bir görme kapasitesine sahip yarasaların yaydığı titreşimler engellere çarpıp geri döner ve bu yöntemle hareket tarzlarını belirlerler. Radarın çalışma şekli de aynı sisteme dayanır. Balinalar çifte bölmeli ve geniş bir kuyruğa sahiptir. İki ayağı birleştiren paletler ise yüzücünün suyun içinde bir balina gibi aşağıdan yukarı kıvrılarak yüzmesini sağlar. Bu, hızlı dalış için ideal stildir.
 Karda daha rahat yürüyebilmemizi sağlayan kar ayakkabılarının tasarımında tavşan ayaklarından esinlenilmiştir. Tavşanların arka ayaklarının geniş, uzun ve yayvan olması kardaki hareket kabiliyetlerini arttırıyor, aynı sistemin kullanıldığı kar ayakkabılarıyla da insanlar karda daha rahat hareket edebiliyor.
Bonn Üniversitesi'nden Dr. Wilhelm Barthlott, mikroskop altında yaptığı incelemelerde, en az temizlik gerektiren yaprakların en pürüzlü yüzeylere sahip olduğunu fark etmiştir. Dr. Barthlott, bunların en temizi olan Lotus bitkisi üzerinde, bir çivi yatağı gibi minik noktalar olduğunu buldu. Bir toz ya da kir zerresi yaprak üzerine düştüğünde, belli belirsiz biçimde bu noktalar üzerinde iki yana sallanır. Bir damla su, bu minik noktalar üzerinde yuvarlanınca zayıf şekilde tutunmuş olan kiri alıp götürür. Bitki, kendi kendini temizleyen bir yaprağa sahiptir. Bitkinin bu özelliği araştırmacılara ilham kaynağı olmuş ve LOTUSAN adında, 5 yıl kendisini temiz tutacağı garantisi verilen dış cephe malzemesi üretilmiştir.
Ve daha fazlası…Belki bizlerde doğaya hak ettiği önemi verir ve bize vermek istediği mesajlara dikkat edersek ;hayal gücümüzü kullanarak, kendi 3 boyutlu aletlerimizi yapabiliriz.

ÖZEL EDEBİYAT VE FEN BİLİMLERİ ANADOLU LİSESİ 
Biyoloji Öğretmeni
Betül ONARAN

 

Etiketler:8 mart

Hemen Ara

Whatsapp
İletişim Hattı